2 Kasım 2014 Pazar
FEMİNİST ATÖLYE ♀
Sevgili Kadınlar,
Feminizmi bir nefret söylemi olarak kodlayan ataerkil bir sistemin içinde yüzüyoruz. Bu ataerkil sistemin ürettiği eril zihniyet, temelde cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir hareket olan
feminizmi ve feministleri yok saymayı/ onu yapamazsa da aşağılayıp marjinalleştirerek ötekileştirmeyi sürdürüyor. Feminizmi bir tür İstanbul züppeliği olarak nitelendirerek bir burjuva ideolojisi kategorisine hapsetmekten tutun da feministleri çirkin, evde kalmış, kompleksli, erkek düşmanı, cazgır kadınlar olarak etiketlemeye kadar ana akım medyanında cinsiyetçi söylemiyle
yeniden üretilen bir kadın düşmanlığıyla karşı karşıyayız. Sonrası ezenin bilincini içselleştirmiş "akıllı kadınlar ötekilerden farklıdır, erkeklere daha yakındır","ben küçükken hep erkeklerle oynardım, ağaçlara tırmanırdım", "haşa feminist değilim, onlar kadınları üstün görüyor, ayrımcılık yapıyor, ben hümanistim" hikayeleri....
Peki içinde yaşadığımız ve her gün onca kadının erkekler tarafından öldürüldüğü/şiddet gördüğü/tacize, tecavüze uğradığı bu erkek egemen yapı neden feminizme bu kadar karşı, neden feministlere bu kadar düşman?
Korktukları şey ne?
Kadınların ezilmişliğinin nedenlerinin farkına vararak örgütlenmesi,birlikte mücadele etmesi ve erkek egemen iktidarı tehdit etmesi olabilir mi?
Erkek denetimine boyun eğmemek, kadın olarak emeğinin ve bedeninin üzerindeki ataerkil tahakküme başkaldırmak,erkeğe tabi olmayı, ezilmeyi, her başarılı erkeğin arkasında duran uslu, az konuşan,edepli(!) hanım hanımcık(!),
çocukta kariyerde yapan süper(!) anne ve eş olarak ikincil konumunu reddederek eşitlik ve özgürlük için ÇABAlamak olabilir mi?
Biz ÇABA'layan kadınlar yukarıdaki sorulardan yola çıkarak Çanakkale'de kadınların güçlenmesi ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik genel bilinç ve zihniyet dönüşümüne katkı sağlamak amacıyla erkek aklı sorgulayarak, toplumsal cins bilinci geliştirerek feminist bir perspektifle kuramsal tartışmalardan, gündelik hayata,yetiştirilme biçimlerimizden ilişki biçimlerimize ve düşünce tarzımıza kadar tarihe, topluma, kendimize bakışımızı derinleştirerek, ataerkilliği ve onunla iç içe geçen farklı iktidar biçimleri arasındaki ilişkiyi görerek bu iktidar biçimlerine karşı feminist bir politikanın imkanları üzerine birlikte düşünmek istiyoruz.
-Sahi nedir şu feminizm dedikleri?
-Bir kadın kendi-bilincine ve kendi-kararlarına sahip bir insan olabilmek için hangi bilgilere gereksinim duyar? (Adrienne Rich)
-Bir kadının kendi sansürsüz tarihini, kendi bedeninin nasıl politik bir alan, cinsel nesne veya tüketim kodu haline geldiğini,neden her yerde kadın emeğinin ücretsiz/karşılıksız ya da aynı düzeydeki erkek emeğinden her zaman daha ucuz olduğunu,neden eşit vatandaşlık haklarına sahip olamadıklarını, neden devlet, bilim, hukuk, medya ve siyaset gibi büyük ‘özne’lerin bu konularda sessiz kaldığını bilmesi gerekmez mi? (Serpil Sancar)
Bu nedenle de Çanakkale'de bir feminist atölye oluşturmaya karar verdik.
Stella Ovadya'nın deyişiyle feminist olmanın kadınları sevmek, kendimizi keşfetmek, ortaya çıkarmak, birbirimizi tanımak, anlamak, azınlık psikolojisinden sıyrılıp ezilen bir cinse ait olmanın gerektirdiği isyan ve dayanışmayı yüklenmek için feminist bir atölye ile yan yana gelmek istiyoruz. Başta kadınlar ve LGBTQ bireyler olmak üzere erkek egemen sistem tarafından ezilen,sömürülen, ikincil konuma düşürülen tüm bireylere karşı yapılan bu ayrımcılığı sorgularken kendimizi de sorgulayarak mücadele etmek için feminist bir pratiğin imkanları üzerine birlikte düşünmek/tartışmak istiyoruz.
Bunun için feminist atölyemizde
-Feminizmin tarihi ve feminist teori üzerine okumak/tartışmak
-Feminist literatürü birlikte araştırarak, birbirimizle paylaşmak
-Birbirimizin sözünü bastırmadan kadınlık deneyimlerimizi paylaşmak
-Kendimize, hayata ve feminizme dair sorular sorarak birlikte yanıtlar aramak, yeniden ve yeniden düşünmek
-Kendimize dair bilgiyi yine kendimizin üretmesine imkan verecek feminist eleştirel yöntem üzerine çalışmalar yapmak
-Bilinç yükseltme ve farkındalık grupları oluşturmak
-Serbest tartışma toplantıları düzenlemek
- Birlikte kadın filmleri izlemek
-Feminizm üzerine çalışmalar yapmış uzman kadınlardan destek alarak, söyleşiler yapmak
-Birlikte feminist bir fanzin çıkarmak
gibi çalışmalar yürüteceğiz.
Tüm bunlar için "bir arkadaşa bakıp çıkacağım,biraz oyalanır geçerim" diyen değil; feminist olan ya da feminizme ilgi duymaktan öte
feminist teori konusunda derinleşmek isteyen, bu meseleyle ilgili olarak sistemli bir biçimde okuyup, toplantılara katılmak, tartışmak/paylaşmak
isteyen kafası karışık kadınlara çağrı yaptık.
Çağrımıza gelen yanıtlar bizleri daha da heyecanlandırdı.
Sayımız kaç olursa olsun Çanakkale'de feminist bir hareketin ilk adımlarını atmanın, feminist bir tarih yazmanın heyecanı ile atölyemizi 2 Nisan 2012'de açıyoruz. Katılım ve daha ayrıntılı bilgi için cabakadinkolektifi@gmail.com adresine mesajlarınızı/sorularınızı iletebilirsiniz.
Sevgi ve dayanışma ile...♀
ÇABA
Çanakkale Bağımsız Kadın Kolektifi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder